- Yazar Mümin Sekman der ki
İnsanlar arasındaki başarı ya da başarısızlık farkını yaratan en önemli unsurlardan birinin kendine sorulan sorular olduğunu düşünüyorum.Bir atasözü "soruyu soran cevaptan kaçamaz" der. Yemekle ilgili soruları gün boyu kendine soran yemekten kaçamaz. Fazla kilolardan da! Başarıyla ilgili sorular soranlar da başarıdan kaçamaz.Aşağıdaki soruları yazılı ve düşünerek cevaplamayı denemenizi öneriyorum. Hayatınızda güçlü farklar yaratacaklardır.
:::::::::bununla ilgili olarak başladığım bu başarı macerası inanılmaz hareketli ,bazı anlar vurgunlu ,bazen ise akıntıya kaptırmış bir biçimde beni sürükleyerek akıp gidiyor .
hayatımla ilgili önemli kararların arifesinde, oldukça değişken süreçler ve ruh hali patlamaları yaşıyorum.
kendimi aradığım da oluyor ,kendime kızgınlıkla haksızlık ettiğim anlar da ...ve korkular da gizli tabi ,zihnimin ,kalbimin karanlık kuyularında . ama yaşarken asla bitmeyen, beni kovalayan bir telaş kapladı içimi, rahat bırakmıyor yapacakların var senin... diye bir iç ses beni sürekli tetikliyor
ve gelelim soruların cevap kısmına - -2
ÖNCELİKLE ben şöyle bir kültürle büyüdüm:
kendini anlatma, övme !!ayıptır !!bırak insanlar seni övsün!!! dünya değişiyor , eğerki istediklerimizi ,beklentilerimizi ,uygun bir diillele ifade edmezsek amaçlarımıza ulaşmamış zor olurbende kendimi aşayım bakalım ardımda nelaer var görmek istedim bu yola girdim . bu sebeple dilerim anlayışınız kendini özvme sanatına takılıp kalmış düşüncesinden uzak olur
-şuda da var
'' tatlı canınız bilir ''
ne söylersen söyle karşıdakinin algıladığı kadardır söylemin '' i severim boşuna değil bu atasözleri .
soruların hepsini görmek isteyenler için 
.2.Senin diğer insanlara göre daha iyi yapacağın işler neler ? bu haftaki sorum(tabi sizinde sorunuz) _şu manada isterseniz sizde kendinize sorabilir ve cavaplarınızı bulabilir bu cevapların gittiği yolları hedef seçebilirsiniz- ben çocuklarla ilgili birçok projede oldukça başarılı olurum mesela..yaratıcı sanat etkinlikleri konusunda çok başarılıyımdır-elim yatkındır-meraklıyımdır-araştırmacıyımdır vs
 
yenilikleri sevdiğim için proje bazlı bütün işlere uyum gösteririm hedef odaklı çalışabilirim
her konuyla ilgili fikir üretirim-
ne iş yaparsam yapayım, farklı çıkış yolları ve farklı bakış açıları yakalamaya çalışarak , farkındalık sağlamaktan hoşlansamda .- bunu ifade ederken çekingenlik gösterebilirim .bu ifade cümlenin anlamını tamamen mahfetsede öyle .kendimden kaçmanın bir anlamı yok, aynen öyle bütün gerçekler içimdeyken bunu rahatça söylüyorum.bazen inanılmaz gereksiz bir çekingenlik duygusu kaplıyor benliğimi
 
-desen ,resim vb çizim ve boya işlerinden çok keyif alırım .- başkalarından daha iyi yapabilirmiyim konusu ise çok iddalı değilim ama şöyle özetleyebilirim :
portre hariç gördüğüm herşeyi çizme çabam var en küçük ayrıntılarına kadar büyüterek duvara bile devasa boyutta çizerim çizmişliğim vardır .
sahne dekoru yaparım ,kağıttan kostüm yaparım,üç boyutlu çalışırım her malzemeyi farklı bir amaç için değerlendiririm
ve resim arşivleme ile ilgili çeşitli çalışmalarım da var, ,yaratıcı işler klasörüm tam bir cennet , neyok ki içinde birgün onları kullanacağım alnlar olacak inancımı yitirmedim-çocuk kitapları çizmek hayallerim ve hedeflerim arasında - çok iyi bir gözlemciyim
 - her konuda
 - hayata duyarlı yaşıyorum
gözleme dayalı birçok detaylı işleri beceririm ayrıntıları değerlendiririm asla kaçırmamaya çabalarım
bir gün bilgisayarım çökerse çiddi bir arşiv hazinemi kaybederim...!!! ama bu asla olmicak :) ben bu manasız düşünceyi hemen uzaklaştırıyorum beynimden ve - dekoratif yiyecek sunumları konusunda ,çok özel detaylar çıkarabilirim. keşke aşçı yada pastacı olsaydım ,hayatımda böyle değişken ve yaratıcı bir iki alandan birisine girseydim bütün yaratıcılığımı tek bir kanala akıtırdım. bu daha verimli yapardı beni sanırım ,ama olsun bununda bir sebebi var biliyorum birgün bütün sebeplerimi bulmuş olucam.
 - öykü yazımı ve senaryo konusu işlenirken ,yazan insanların izleyenlerin ruhuna, dokunabilmeleri için onlar gibi düşünme becerisi geliştirmelerini ,empatilerini kurarken kendilerini kısıtlamamaları gerektiğini düşünüyorum .
ben yazsaydım daha duygusal davranır , aşkı anlatan ama gerçekleri başka penceelerden gösteren içinde ,kendine dokunan mesafeleri kaldıran ,hikayesi kişiyi adeta saran ve bırakmayan senaryo ve diyaloglar yazmak isterdim. - yazarsam iskeleti ve ruhu bunu içeren şeyler yazmalıyım
hayat gibi gerçek ama masal kadar akıcı...
çocuk programlarında çağdaş ve geleneksel türk aile yapısını sentezleyen, kavramları ,aynı zamanda gelişim alanlarını yansıtan yapımların olmadığını görüyorum. bu alanlarda bir şeylerin yapılmaması, bende kayıp çocukluk yılları boşluğu bırakıyor . madem televizyon diye bir gerçek varsa, ozaman bunu doğru kullanan yapımcılar ve yöneticiler de olmalı .
bu tarz işlerinde iyi reyting alabileceğini düşünüyorum ,eğerki sağlam proje üretecek ekipler kurulursa. - çocuk kanalı var diye çocuklar sabah magazinine kurban ediliyor
 - nitelikli sabah çocuk kuşakları olsun onlar birbiri ile rekabet etsin.şahane olur.
 - hem çocuk projeleri, senaryoları, hep sihir mi içermek zorun da?
bazı erdemler ve kavramlar var öğrenilmesi gereken .çocuk yetiştirme kültürü -politikası ve değerleri hedefleri olmalı bir ülkenin ve bu doğrultuda pekiştirici programları ben bu değerleri içeren programları üretmeye istekli bireyleri .ben istekliyim meselaaa :)
hafta sonları çocukların şarkı söyledikleri ,sallandıkları güya yeteneklerini sergiledikleri bir iki yayın var. çok tatmin edici bulmuyorum açıkçası . - merak ve ilgi uyandırmayan ,değer katan ve haftaya mutlaka izlemeliyim saatini tarihini not edeceğim bir yayın olsun isterim.
 - ben çok küçükken ve biz bu ülkeye göç etmeden önce geldiğimiz yerde her akşam saat tam sekizde iyi geceler programı vardı masal saati ve özel çizgi film on dk filan sürerdi am çocuklar diyer gün o masalı konuşurdu sonra yatak vakti anne baba haberleri izler bizde doğru uykuya .özeldi ..güzeldi ...
 - peki 0-6 yaş arasındaki kitleyi hiçe sayanlar acaba farkındalar mı, o çocuklar sadece reklam bağımlısı yetişiyor.6 yaşın üstündekilerde anne babalarının minyatürleri dizi bağımlısı oluyorlar. sadece nitelikli ve kaliteli programları seçme ve ayıretme kavramı ,bilinci oturtabilmek bile nekadar önemli verimlizaman kullanımı açısından oysaki...
 - tv dekiçocuk yayınlarını yaklaşık iki buçuk yıldır izliyorum yerli yabancı hepsi merceğim altında ve yerli yapımlar arasında trt nin bir iki programı
yabancı çocuk kanalları
kanald nin d çocuk
faransızların çocuk kanallarını hep karşılaştırdım
show tv sabah kuşağında ara ara iyi yapımlara sundu
hafta sonları yapılan birkaç yayın dışında bu alanla ilgili değişik zamanlardaa çeşitli denemeler gerçekleşiyor ama yapım bir kaç bölümden sonra kalkıyor kağıt üzerinde herşey tamam ama uygulanırkrn hep yarım giden bir şeyler ,yerine oturmayan taşlar oluyor, - işte çocuklarla ilgili herşeyin teoriden ibaret olmadığının bir gerçeyi .
bazı şeyler için bu işin içinde olmuş , pişmiş ve kendi pratiğinizi geliştirmiş olmanız gerekiyor.
öğretmenlik bu anlamda çok kutsal ,çünkü planlar yapılır, programlar çizilir ama uygulamalar eğer kağıdın ötesine geçebilirseniz ,insan faktünü yakalayabilirseniz , amaçlarınıza ulaşırsanız
belirlenen hedeflerin en ufak ayrıntıları bile düşünülmelidir heleseki çocuklarla ilgili tamammen genniş bakabilmeli
onların bireysel farklılık ve kişilik özelliklerini aynı zamanda algılama düzeylerini çok iyi görebilmeli,bu bağlamda verimli ve nitelikli işlere yelken açmalıyız
yoksa sadece durduğumuz yerde baka kalırız .
çocukları yakalamanın ve onların ilgilerini üzerine çekmenin çok yolu var . bunlar kullanılarak verimli tv orogramları başarı sağlar ve toplumsal bilinç le ilgili küçük adımla atılır . - kaç milyon o-3 yaş çocul var
ve kaçmilyon 3-6 yaş çocuk bu kitlenin aile ekonomik gelir seviyesi,
kültür seviyesi seçicilik düzeyi.. - çocuğun eğitici yayın izlemesini önemseyen
 - bakış açısı ne durumda ve onlar bütün gün ne izliyor
 - tv kapanmayan evlerin çocuklarının bilinç ve algı düzeyleri ne durumda
klip çıkınca oynayan bebekler ,reklem görüntülerine odaklanınca biz hala onları akıllı sanıyoruz baaaak nasıl ilgileniyor diye gurur ddduyuyoruz ama gerçek böyle değil aslında - gönüllü proje üreten olmayı isterdim mesela ve iyi yapardımçünkü içimden bir yerle dokunmak birşeylere katkı sağlamak arzusu var gerçek göstermelik ve yapmacık değil
özellikle çocukların topluma kazandırılması hayatı algılama ve doğa ile ilgili projeleri hayata geçirip onlara uygulama alanında çoook derin boşluklar var . - mahalle öğretmenleri olsa
ve haftanın bir günü evde olan çocukları bir yerde toplasa
onlara bir etkinlik yapsa,
anneler biri iki çift nitelikli söz dinleseler,
aile planlaması ve hayata verimlilikle ilgili yüreklendirme çalışmaları tasarlansa
.yada mahalle oyun odaları olsa
, kışın kapalı alanlarda çocuklu insanların buluşup paylaşımlar sağlicakları ortamlar
..kadınların pazar ve gün gezmelerinin dışında bir şeylere dahil olabilecek proje geliştirme alanları olsada - bizde fikirlerimizi paylaşsak.
çalışan koşturan ve zamanı yettiremeyenler için değil bu dediğim tabi evde sadece ev le meşgul yaaaaşamları nı tükendiğinin farkına varamayan hemcinslerimm hedef kitle
ve sosyallik olarak annelerinin izlediği kanalı izleyen küçücük yavruların anneleri. - ben çok bilinçi herşeyi süper yapan hep doğruları olan biri değilim
ama hayatın içindeki boşlukları yakalamanın önemini iyi biliyorum - bilmek ve paylaşmak bizim için önemli değerler olmalı diye düşünüyorum
 - mecliste kadınlar olsa ülkenin kadınlarının sorunlarıda konuşulurdu bence
gündüz kuşaklarında yayınlanan seviyesiz programları eleştirmekten çok çözüm üretmenin daha verimli olduğunu düşünüyorum. - neden hep eğetimili insanlar semine gider
belediyelerin ev kadınlarına seminerler vermesi gerektiğini düşünüyorum . yaşam seminerleri mesela ilişki , aile yapılanması ve cinsellik .belki sevgi ve çocuğa yaklaşım ,sadece pisikolojik değil fiziksel bakım ilkeleri , çocuklarla konuşma . bence bu beslenme alışkanlıklarını kökten değiştirebilir aynı zamanda çünki meyve ve sebze nin önemi daha az tuzlu ve şekerli gıdaların , ekmek , börek çöreyin , çocukların yeni yapılanan vücütlarında ilerdeki hastalıkların habercisi olduğunu bilmiyorlar.çok süt içerse çok boyu uzar zannediyorlar hala oysa .... - herneyse cevaplar aldı başını gidiyor gene
 - başka insanlardan daha iyi yapabileceğim çok şey var daha sayamayacağım ama
 - önemli olan başkalarından iyi yapabilmek değil
belkide başkalarınada faydalı olabilmek keni işini yaparken bile bir şekilde bunu başarmak
ne yaparsam yapayım hayata ve diyer insanlara faydalı bir dal uzatarak yaparım mutlaka ve bence hepimiz bunu yapabilsek herşey daha anlam kazanacak - aslında bazen öyle olurki söylediklerimin tam tersi olurum.!!! nedense ...ve ben bile kendimi tanıyamam... hayat dedikleri bu olsa geek insanın sürekli kendini araması bu dönemde bunları yapabileceğime beni inandıran şeyler yarın değişebilir kimse bir sürekliliğin garantisini veremezbirzamanlar annelik bana inanılmaz zor geliyordu korkardım ve mükemmel olmak isterdim ama şimdi anneyim hepsini şimdide istiyorum ama yapabilme çizgimi çıtamı kendimce belirliyorum hayat bzen yaşamanız gerekenleri yaşatıyor .ya güzellikle yada zorla belkide hayatı nasıl algıladığınıza bağlı bu..
 - .ama hayatta iyi zamanlama diye bir kavram var.
.ve bu zamanlama bence çocukluk dönemidir 
.hayat bizim onu algıladığımız kadardır belki- hedeflerimizi geniş yada dar tutabiliriz, yolları kendimiz bulup çıkarmalıyız ,hayat haritasız bir gezi. tek bilgiğim biz zaman süreci var ve o zaman boşa geçmemeli.
 - ne çocuklukta , nede yetişkinlikte , nede yaşlılıkta . hayata kendimize ve başkalarına değer katacak bir çok şeyi yapabiliriz isytersek...
 
ama doğru zamanlama işte o müthiş bir şey olur .- herkezin hayatla ilgili zamanlamaları doğru olsun .
 - yada ne derler geç olsun güç olmasın bu pek olmadı galiba okadar lafın altına, ama hayat bu hiç yoktan iyidirlerede minnetar olmalıyız.
 
23 Haziran 2007 Cumartesi
bir soru çok cevap -2
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder